Sürek avı
"Prof. Bilal Eryılmaz’ın “Bürokrasi ve Siyaset” adlı eserinin 166. Sayfasından alıntı"
Olay, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan bir bürokratın anlattığı ve yaşanmış gerçek bir hikâyedir. Hikâye, Eryılmaz’ın gerisini “Referans Gazetesinin başkent kulisinden aktarıyoruz” dediği şekliyle noktası virgülüne aynen şöyle:
Bir dönem Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, İl Müdürlükleri’ne bir yazı yazar ve “İlinizin bulunduğu bölgelerdeki karga, yaban domuzu, üveyik gibi tarımsal üretime zarar veren yabani hayvanların sayısını çıkartın bize yollayın” der. Der ve komedi bu noktada başlar.
İl müdürlerini alır bir düşünce… Adı üstünde yabani ve zararlı hayvan bunlar. Nasıl sayacaksın?
Sonunda kendi aralarında ‘istişare’ ederek bir formül bulurlar. Bölge büyüklüğüne göre her il bir rakam yazıp bakanlığa yollar. Kimi 30, kimi 20 yaban domuzu olduğunu bildirir. Aradan bir yıl geçer. Bakanlık’tan bir yazı daha gelir.
“Bölgenizdeki yaban domuzlarının son durumu nedir? Şayet sayıları 150’yi aşarsa sürek avı başlatın.“
Sürek avı başlaması için gerekli bürokratik işlemler ve nasıl ekipler oluşturulacağı, vurulan domuzların kuyruklarının kesilerek ispatlanması gerektiği gibi formaliteler sıralanır. İl müdürleri yeni sayıları, 5’er, 10’ar arttırıp bildirirler. İş, yıllarca böyle devam eder gider.
Bürokratımızın tayini bir gün Tunceli Tarım İl Müdürlüğü’ne çıkar. Göreve başlamasının ardından yine bakanlığın aynı yazısı gelir. Hemen, bir sene önce gönderilen yazıyı çıkartır ki ne görsün. Domuz sayısı 149… Domuzu bir tane arttırsa sürek avı başlamak zorunda kalacak. Hayvanların kuyrukları, ödenek falan dert…
Kendi kendine, ben bu sayıyı 50’ye düşüreyim, kimse fark etmez, der ve yazıyı gönderir.
Bir ay sonra Bakanlık’tan bir yazı gelir. (Geçen yıl bölgenizde yaban domuzu sayısı 149 idi. Siz 50 olduğunu yazmışsınız. Ne oldu 99 yaban domuzuna) diye sorulmaktadır. Bürokrat oturur ve düşünür, bir formül bulup Bakanlığa yazar:
(Evet, geçen yıl sayı 149’du. Ancak köylüler resmi olmayan yollardan sürek avı başlattılar, hiçbirini de vuramadılar. Domuzlar sınır ilimiz olan Erzincan’a geçti) der. Bürokrat, “Hayvanları vurduk” dese, bakanlık kuyruklarını isteyecek.
Bakanlık bunun üzerine Erzincan il müdürüne bir yazı yazar:
(Bölgenizde 100 yaban domuzu olduğunu yazıyorsunuz. Ancak Tunceli İl Müdürlüğü 99 adet domuzun bölgenize geçtiğini bildiriyor. O hayvanları bulun. Sayı 150’yi aştığı için de hemen ekipleri toplayarak sürek avı yapın) der.
Erzincan İL Müdürü düşünür ve Bakanlığa şöyle bir yazı yazar:
(Evet doğrudur. Tunceli’nin 99 domuzu sınırımıza girdi. Ancak hızlarını alamayarak sınırımızı aşıp Erzurum il hudutlarına geçtiler) deyip işin içinden sıyrılır. Bakanlık bu defa Erzurum İl Müdürlüğü’nden hayvanların bulunup sürek avı başlatılmasını istemiş. Erzurum İl Müdürü de Erzincan İl Müdürünü arayıp olayı sorar, akıl danışır ve Bakanlığa şunu yazar:
(Doğru. 99 domuz bölgemize girdi, peşlerine düştük, ancak Ağrı il sınırına girdiler)
Bakanlık bu kez Ağrı il müdürüne yazar. Ağrı il müdürü de Erzurum il müdürünü arar. Ve o da bakanlığa (Evet doğru bizim sınırdan girdi ama ülke sınırlarını aşıp Ermenistan’a geçti) diyerek olaya Tarım Bakanlığı nezdinde son verir. Olay böylece kapanır.
Not: 1983 yılına kadar Tarım Bakanlığı taşra teşkilatlarının merkeze bildiridiği hayvan sayılarını bir yıl önceki sayıdan daha düşük göndermeleri soruşturmaya konu oluyordu.